Öncelikle “Sanat İhtiyacı” nedir onu deşelim…

Birçok sanat kuramcısı, güzele olan zaafımızın sanat ihtiyacından kaynaklandığı konusunda hem fikir. Yani diyebiliriz ki herhangi güzel bir şeye bakma, onu izleme, zaman zaman gözümüzün güzeli araması gibi ihtiyaçlarımız aslında sanata, sanatta bulunan estetik hazza olan ihtiyacımızdır. Bu ihtiyacı kimi zaman güzel bir manzara izleyerek karşılarız, kimi zaman bir oyuncuyu izleyerek, kimi zaman bir çiçekle… karşılarız.

Uygarlığın ve demokrasinin hocası olarak bilinen Server Tanilli’ye göre sanat, insanın dünyayı hissetme biçimini değiştirir ve zenginleştirir. Bu değişimin ve gelişimin ne yönde olacağı, sanat ihtiyacının hangi yollarla karşılandığıyla doğru orantılıdır. Server Tanilli sanatın insan üzerindeki etkilerini şöyle tanımlamış ‘İnsanın çok yönlü gelişmesi, kendisini tanıması, başkaları ile kendi arasındaki benzerlikleri keşfetmesi ve kendisinin dışındakilerin düşman olmadıklarını anlaması, sanatın birleştirici kültürü ile sağlanabilir.’

Haldun Taner de bir yazısında demiş ki ‘Birkaç gündür şehrin ufuklarını yine inatçı bir sis sardı. Yaşam felce uğradı. Adalarla, Modalarla iletişim kesildi. Göz gözü görmez oldu. Neyse ki, evvelki sabah çıkan hafif bir poyraz boğucu dumanı güneye doğru süpürmeye başladı. Yarın, yarın olmazsa öbür gün, güneş de muhakkak güleç yüzünü gösterecek. Tıpkı sanatın yaşamda ki işlevi gibi.. Sanat, bu sağlıklı poyraza ve iç ısıtan güneşe benzer…’

İnsanın kara dumanını bir rüzgar gibi süpüren, üzerine bir de güneş açtıran, içimizi açan şeydir sanat. En sevdiğim tariftir Haldun Taner’in ki. Birçokları anlaşılamaz, karman çorman entelektüel kelimelerle anlatmaya çalışır ve başaramazken, Haldun Taner ne kadar yalın anlatmış sanatı ve işlevini.

3 kelime: Sanat sanat sanat!

Teorik bilgilerle verilen bir etik eğitimiyle, etik temalı bir tiyatro oyununun ya da filmin eş değer güce sahip olduğunu ama seçilen temanın kişide kalıcılık ve davranışa dönüşme konusunda sanatın daha başarılı olduğunu, bilimsel araştırmaların insanların sanat yoluyla edindiği bilgilerin kalıcı ve davranışa dönüşen nitelikte olduğunu ortaya koyduğunu bilen kaç kişiyiz?

Devlet baba ve ebeveynler çocuklarına, kurumlar çalışanlarına… Sanat ihtiyacının nitelikli şekilde karşılanması için çaba gösterdikleri oranda refaha erecekler. İçinde güneşler açan bireylerden oluşan bir toplum olmaya ancak böyle başlayacağız.